İşte eğlenceli bir meydan okuma: Dört ayaklı bir robota başarılı bir şekilde futbol topunu sürüklemeyi öğretmek. Aslında, bu, 1996 yılında kurulan büyük uluslararası yarışma RoboCup’ın temel bileşenlerinden biridir. Futbol, bir robotun hareket kabiliyeti, çevikliği ve karar verme yeteneğini sınamak için harika bir yol.
MIT’nin Dribblebot’uyla iki önemli fark: İlk olarak, RoboCup robotları genellikle iki ayaklıdır. İkinci olarak ve daha önemlisi, bu robot karmaşık görevi düzensiz ve değişken arazide gerçekleştirmek üzere tasarlanmıştır, bu da göreve bir zorluk seviyesi daha ekler.
Proje eş lideri Yandong Ji, haberlere bağlı bir yazıda, “Geçmiş yaklaşımlar, top sürme sorununu basitleştiriyor ve düz, sert zemin varsayımını yapıyor. Hareket de daha statik olarak tasarlanmış; robot aynı anda koşmaya ve topu yönlendirmeye çalışmıyor. İşte daha zor dinamiklerin kontrol problemini girdiği yer burasıdır. Bu karmaşık görevi gerçekleştirmek için son dönemde yapılan ilerlemeleri dış mekan hareket kabiliyetini geliştirmek adına genişlettik.” şeklinde konuştu.
Gerçeğini aratmayan robot köpek şaşkınlık yarattı!
Potansiyel araziler arasında çim (doğal olarak), kum, çakıl, çamur ve kar bulunuyor. Tüm bu sorunlara yanıt, robotik alanla ilgili geçmiş deneyimi olan herkes için tanıdık olmalıdır: simülasyon, simülasyon, simülasyon. Eğitimde fiziksel robot, bilgisayarların farklı ortamlarda 4.000 eşzamanlı simülasyonunu gerçekleştirirken bir “dijital ikiz” olarak kabul edilir.
Bu tür eğitimler, robot futbolunun itiraf etmek gerekirse dar dünyasının ötesinde daha geniş uygulamalara sahiptir. Bacaklı robotların etkinliği üzerine yapılan tartışmalar sürüyor, ancak bir şey kesin: Tekerleklerle şu an gidilebilecek kadar ileri gidemiyorsunuz ve bunu yapabilmek için bacaklara ihtiyacınız var!
Bir yanıt bırakın