5G kablosuz iletişim teknolojisi dünya çapında uygulanmaya başlanırken, odak noktası artık 6G gibi geleceğin kablosuz ağlarının üzerine çevrildi. 5G önceki kablosuz teknolojilere göre önemli bir gelişme sağlarken, 6G’nin hız, gecikme süresi, spektrum, yapay zeka, güvenlik ve enerji verimliliği gibi konularda daha da ileri bir adım atması bekleniyor.
Bu nedenle, 5G ve 6G arasındaki muhtemel farkları anlamak, kablosuz iletişimin geleceği potansiyelini anlamak için hayati önem taşıyor. Dünya genelinde 5G hala uygulanma sürecindeyken, 6G’nin araştırma ve geliştirilmesi zaten devam ediyor. Son raporlara göre, Çin, indirme hızları 300 Gbps’ye ulaşan ultra hızlı kablosuz internet testleri yapıyor.
Çin’in 6G konusunda büyük atılımlar yapması, ABD’yi korkutmaya başladı
6G için yarış kızışıyor ve ABD geride kalmaktan korkuyor. Geçen cuma günü, Beyaz Saray, kablosuz bağlantının gelecek neslini tartışmak üzere sektör liderleriyle bir araya geldi. Endişe, diğer ülkelerin 6G bağlantısı için standartların oluşturulmasında öncülük etmesi ve Çin’den gelen haberler, ABD’nin endişelerini arttırıyor. Çin Havacılık Bilimi ve Sanayi İkinci Akademisi’nin 25. Enstitüsü, terahertz (THz) frekans seviyesinde başarılı bir kablosuz iletimi bildirerek, veri hızlarını 100 Gbps’ye ulaştırdı. Bu rakamı Amerika’da 1 Gbps hızında çalışan bir 5G sinyali olarak düşünebilirsiniz.
Teknoloji, THz frekanslarını kullanıyor ve 5G için mmWave bandı gibi, sinyal mesafesi ve bulut/sis penetrasyonu konusunda zorluklar sunuyor. Ancak THz iletişimi, neredeyse fiber üzerinden yapılan iletimler kadar iyi kablosuz iletimler sağlayabilir. 6G kablosuzun 2030 yılına kadar başlatılması beklenirken, bu yeni teknoloji, eğlence, otomobil ve sağlık sektörlerinde inanılmaz yeni hizmetlere yol açabilecek önemli bir gelişmedir. ABD ve Çin, inovasyonlarıyla teknolojinin geliştirilmesi ve mükemmelleştirilmesi için yarışmaya devam edeceklerdir.
Bir yanıt bırakın