Yapay zeka ile parmak izi taklit etmek mümkün!

New York Üniversitesi geçtiğimiz günlerde yapay zeka ile ilgili bir araştırma yaptı. Araştırmada, üniversite tarafından geliştirilen bir programla gerçek bir insanın parmak izinin taklit edilebileceği ortaya kondu.

Bu ihtimali değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Ahmet Naci Ünal, “Biyometrik özellikler her insanda bulunan belli noktalardaki karakteristik özelliklerdir. Parmak izi, göz retinası, göze rengini veren iris tabakası veya ses her insanda farklılık gösterir ve biyometrik sistem olarak adlandırılır.

Parmak izi her şahsa münhasır olan özellikler arasında yer alır. Ancak güçlü bir bilgisayar yardımıyla yapılacak kuvvetli bir yapay zeka yazılımı ile bir insanın parmak izi taklit edilebilir. Ancak bu herkesin yapabileceği kolay bir iş değildir” diye konuştu.

Cep telefonlarının kilidini açmak için kullanılan parmak izi okutma, yüz tarama gibi yöntemlerin güvenilirliğine de değinen Ünal, “Bu programları güvenliğimiz için yapan insanlar olduğu gibi kötü niyetli insanların var olduğunu biliyoruz.Eğer siz belli bir bilgi sistemi kullanarak bunları kaydediyorsanız kötü niyetli insanlar da bu bilgilere ulaşıp sizin adınıza bu bilgileri başka yerlerde kullanabilirler.

Örneğin cep telefonunuz bu kişilerin eline geçtiğinde telefonunuzu rahatça açabilirler. Şu anda gidip birine boş kağıt versek ve ‘İmza atar mısınız?’ diye sorsak hemen hemen herkes ‘Atmam’ diyecektir. Ama herhangi bir bilgi sistemine biyometrik özelliklerimizi kendi isteğimizle giriyoruz ve o sistemler bunu güvenli bir şekilde kodlayıp, saklıyor.

Yapay zeka ile parmak izi taklit etmek mümkün!

Cep telefonu, tablet, bilgisayar gibi sosyal medya ile etkileşimde olan teknolojileri düşündüğümüzde ise sadece bu güvenlik sistemleri değil indirdiğimiz uygulamaları da düşünmemiz gerekiyor. Çünkü bu uygulamaları indirirken de belli yerlere erişim konusunda izin veriyoruz ve bu izni verirken çoğu zaman uyarıları detaylı bir şekilde okumuyoruz.

Dolayısıyla bu durumda güvenlik anlamında kullanılan verilere erişilmesine de farkında olmadan izin vermiş olabiliriz. Ya da kötü niyetli kişilerin bizim izin verdiğimiz erişim noktalarından başka kanallar yoluyla bu bilgilere erişmesine olanak sağlamış olabiliriz. Asıl tehlike de o zaman başlar” diyerek sözlerini sürdürdü.

Kişinin bilgilerine ulaşılması, şifresinin kırılması gibi siber uzayda yaşanabilecek sıkıntıları çözmek için profesyonel bir yardımın gerekli olduğunu dile getiren Ünal, “Güvenlik noktasında tavsiyem parmak izi gibi şifre açma yöntemlerini kullanmasınlar.

Alfanümerik kodlar dediğimiz yani rakamlar, büyük-küçük harfler, ünlem-soru işareti gibi çeşitli ascii kodları içeren işaretleri kullanarak ve bunları büyüklü küçüklü dizilimlerle yaparak olabildiğince uzun ve her uygulama için farklı bir şifre kullanmamız daha güvenli olacaktır.

Bu işlemlerden sonra da şifreleri bir kağıda yazmak veya fotoğraflarını çekip telefonda saklamak da yapılacak bir diğer uyarı olabilir” ifadelerinde bulundu.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*