NASA atmosferdeki toz parçacıkları ile dünyayı küresel ısınmadan koruyacak!

Uluslararası Uzay İstasyonuna giden bir araç, en sonunda bilim adamlarını yıllarca şaşırtan bir iklim gizemini çözmelerine yardımcı olabilir. NASA, iklim araştırması için Dünya Yüzeyi Mineral Toz Kaynak Araştırması ( EMIT ) adlı önemli bir proje başlattı. NASA, perşembe gecesi Kennedy Uzay Merkezi’nden SpaceX Dragon kapsülü ile gönderdiği EMIT aracı, küresel ısınmayı anlamamıza yardımcı olacak.

Yüzeyden yükselem tozlar, atmosferde şaşırtıcı derecede güçlü bir kuvvette dönüşebiliyor, bu yüzden de NASA tozları daha iyi anlamak için yeni bir proje başlattı. Bu minik parçacıklar ilk başlarda önemsiz gibi görünebilir ancak çöllerden ve diğer kurak bölgelerden yükselen tozlar, birçok farklı faktöre bağlı olarak gezegenimizde soğutma veya ısıtma etkisi yapabilirler.

NASA: “Tozlar bizler için henüz ‘Bilinmeyen’ bir unsur”

EMIT’in baş araştırmacısı ve Jet Propulsion Laboratuvarı kıdemli araştırma bilimcisi Robert Green, 13 Temmuz’daki görevle ilgili bir brifingde, “EMIT mineral tozu üzerinde çalışıyor çünkü şu anda bilinmeyen bir element. Sadece ne kadar ısıtıp soğuttuğunun büyüklüğü değil, aynı zamanda ısıtıp soğutmayacağı da belirsiz.” dedi.

Tozun bu kadar gizemli olmasının bir nedeni de toz parçacıklarının atmosferde farklı renklerde bulunması. Örneğin, demir içeren tozlar koyu kırmızı olabilirken, Kil içeren toz parçacıkları ise genellikle çok daha açık renkli olabiliyor.

Daha hafif toz parçacıkları güneş ışığını yansıtarak gezegenimizin soğumasına yardımcı olabilir. *Spektrumun diğer ucunda ise koyu renkli toz parçacıklarının aslında güneşin enerjisini emdiği ve bunun sonucunda gezegenimizi ısıtacak bir etkiye sahip olduğu gerçeği var. İklim değişikliği zaten Dünya’daki yaşam oldukça tehlikeli seviyelere kadar ısıtırken, bilim adamları atmosferdeki tozların küresel sıcaklıkları dengeleme çabalarına yardımcı olup olmadığını gerçekten öğrenmek istiyorlar.

*Spektrum:Spektrum ya da tayf, renklerin, seslerin, elektromanyetik dalgaların ya da diğer fiziksel gerçeklerin, belli bir değer kümesi ile sınırlanmadan birbiri ardına süreklilik içinde sonsuz değişmesi durumu

İşte bu noktada EMIT yardımcı olabilir. Gelecek yıl boyunca bir milyardan fazla ölçüm toplamak için gelişmiş görüntüleme spektrometresi adı verilen bir araç kullanacak ve dünya çapındaki toz bileşimlerini kaydedecek. Bunu yapmak için, cihaz aslında gezegenimizin yüzeyinden yansıyan ışık spektrumunu da ölçecek. Bu, bilim insanlarına atmosferdeki ne kadar tozun karanlık minerallerden veya hafif minerallerden oluştuğunu söyleyecektir.

Umuyoruz ki bu proje, tozun gezegen üzerinde kümülatif olarak ne gibi etkilerinin olduğunu ve ayrıca bölgeden bölgeye sahip olabileceği ısıtma veya soğutma etkilerinin gizemini nihayet çözmemize olanak sağlar.

Resimde gösterilen NASA’nın EMIT projesi aracı. Uluslararası Uzay İstasyonunda harici bilim araçlarını destekleyen bir platform olan Express Logistics Carrier 1’e eklenecek.

Bu soruları yanıtlamak, araştırmacıların gelecekteki iklim değişikliğinin bizleri nelerin beklediğini anlamamıza ve daha iyi iklim modelleri oluşturmamıza olanak sağlayacak. Şimdilik, iklim modelleri genellikle bu tozların sarı olduğunu varsayıyor. (Hem koyu hem de açık renkli tozun bir karışımının ortalaması)

Green, brifingde, “Tozlar hakkındaki bilgimizde bir boşluk nedeniyle EMIT’i göndermek istedik, bu proje şimdi ve gelecekte iklimle ilgili ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için daha iyi bilgilere sahip olmamızı sağlayacak” dedi.

İklim değişikliğinin ötesinde, EMIT’in verileri, Dünya’daki tozdan etkilenen diğer olayları incelemek için de kullanılacak. Basit gördüğümüz bu tozlar, Kuzey Afrika’dan bitkiler için besin sağladığı Amazon yağmur ormanlarına binlerce kilometre yol kat edebiliyorlar. Tozun bulut oluşumunda, hava kalitesinde ve hatta suyun mevcudiyetinde bile bir parmağı var. Bu tozlar kar üzerine düştüğünde bile kar erimesini hızlandırabiliyor.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nun dünya etrafındaki yörüngesi, toz ölçümü için oldukça idealdir. Kurak bölgelerden bazılarının etrafında döndüğü için toz ölçümü için ideal konumda oluyor. Çöller, dünya atmosferini dolaşan tozların çoğunun kaynağıdır. Bu bölgelerin zorlu, uzak koşulları, bilim adamlarının yeryüzündeki geniş alanlarda bulunan tozu elle incelemesini zorlaştırıyor. Bakalım bu proje küresel ısınmayı engelleyebilir mi?

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*