Örneğin Toronto Üniversitesi’nden araştırmacılar bu örnekte küçük robotlara kendi kendilerine yön bulma yeteneği verecek bir yöntem tasarlamak için yarasalardan ve ekolokasyona sahip diğer hayvanlardan ilham aldılar: pahalı donanıma veya çok büyük veya çok fazla bileşene ihtiyaç duymayan bir yöntem. PopSci’ye göre, ekip yalnızca etkileşimli bir disk robotunun entegre ses donanımını kullandı ve avucunuzun içine sığabilecek küçük bir uçan drone için ucuz mikrofon ve hoparlörler kullanarak bir ses genişletme birimi oluşturdu.
Sistem tıpkı yarasa ekolokasyonu gibi çalışıyor. Robotun mikrofonu duvarlardan seken sesleri frekanslar arasından ayırt edebilmek için tasarlandı. Ardından ekibin oluşturduğu bir algoritma, ses dalgalarını analiz etmek ve odanın boyutuyla bir harita oluşturmak için çalışmaya başlıyor.
Kayıp insanları robotlar bulacak!
IEEE Robotics and Automation Letters’da yayınlanan bir makalede araştırmacılar, “aktif ekolokasyon için mevcut algoritmaların daha az gelişmiş olduğunu ve genellikle küçük robotların ulaşamayacağı donanım gereksinimlerine dayandığını” söyledi. Ayrıca, “yöntemlerinin model tabanlı olduğunu, gerçek zamanlı çalıştığını ve önceden kalibrasyon veya eğitim gerektirmediğini” söylediler. Çözümleri, küçük makinelere arama kurtarma görevlerinde veya daha büyük robotların ulaşamayacağı önceden keşfedilmemiş yerlere gönderilme yeteneği verebilir. Ve sistem yalnızca yerleşik ses ekipmanına veya ucuz ek donanıma ihtiyaç duyduğundan, çok çeşitli potansiyel uygulamalara da sahip.
Araştırmacılar, testleri sırasında, tekniklerinin, GPS sensörleri veya kameralar gibi daha büyük ve daha pahalı donanımlar kullanan sistemler kadar doğru olmadığını keşfettiler. Yine de gelecekteki sürümlerde doğruluğu artırmayı ve sistemin ses üretme ihtiyacını ortadan kaldırmayı umuyorlar. Bunun yerine, sistemlerinin kendi pervanelerinin dönüşü gibi dronun kendisinin ürettiği sesleri kullanarak ekolokasyon yapabilmesini istiyorlar.
Bir yanıt bırakın