İngiltere hükümeti, internet üzerinden yayılan “çocuk istismarı veya terör propagandası” gibi “zararlı içeriklerin” engellenmesi konusunda gerekli adımları atmayan sitelere para veya engelleme cezası verilmesi için hazırlık yapıyor.
İnternet şirketlerine zararlı içerik uyarısı!
Dijital, Kültür, Medya ve Spor Bakanlığı (DKMS) ile İçişleri Bakanlığı, bağımsız bir denetleyici kurumun teknoloji şirketleri için bir kılavuz hazırlamasını önerdi.
Kılavuzdaki kuralları ihlal eden şirketlerin yetkili müdürleri sorumlu tutulabilecek. İki bakanlığın hazırladığı yasa tasarısı şunları öngörüyor:
- Bağımsız bir denetleyici kurul oluşturularak internet şirketleri için bir kurallar kılavuzu hazırlanması
- Bu kurula yaptırım yetkisi verilerek kuralları ihlal eden şirketlere ceza verilmesi
- Denetleyici kurulun, internet şirketlerinin yöneticilerine para cezası verme ve kuralları ihlal eden siteleri engelleme yetkisiyle donatılması konusunda çalışma yapılması
- İnternet üzerinden yayılan zararlı içerikler konusunda şirketlerin gerekli adımları atmadığını
- ifade eden DKMS Bakanı Jeremy Wright “İnternet şirketlerinin kendi kendilerini düzenleme devri kapandı artık” dedi.
İnternet üzerinden yayılan zararlı içerikler kapsamına giren konular yasalarla çerçevesi çizilmiş şu alanları kapsıyor: Terör propagandası, çocuklara yönelik cinsel istismar, tehdit ve intikam amaçlı pornografi, nefret suçları, taciz ve yasa dışı maddelerin satışı.
Ancak yasal tanımı daha belirsiz olan “trolleme”, yalan haber ve yanlış bilgi yayma, sanal zorbalık gibi davranışları da içeriyor. Tasarıda sosyal medya şirketlerinin, intihar ve kendine zarar vermeyi öven içeriklere karşı önlemler alması gerektiği vurgulanıyor.
Kurallar Facebook, Twitter, Google’ın yanı sıra, Snapchat gibi mesajlaşma servisleri ile bulut depolama servislerine de uygulanacak.
Yasa tasarısı, yalan haberlerin yayılmasını önlemek üzere sosyal medya ağlarının haber doğrulama görevini üstlenecek personel almasını ve meşru haber kaynaklarını öne çıkarmasını öngörüyor.
Ayrıca sosyal medya şirketlerinin yıllık raporlarında, kendi platformlarında ne kadar zararlı içerik buldukları bilgisini paylaşmaları isteniyor.
Çocuk hakları gibi kampanya grupları bu konuda adım atmak için geç bile kalındığını ifade ederek tasarıyı memnuniyetle karşılarken, bazı teknoloji şirketleri de zararlı içeriklerin önlenmesi ile ifade özgürlüğü gibi temel haklar arasındaki dengenin iyi gözetilmesi gerektiğini vurguluyor.
Bir yanıt bırakın