Öncelikle, hızlı şarjı denediğinizde ve pilinizin 30 dakika içinde dolduğunu gördüğünüzde, muhtemelen önceki hızlara geri dönmeyeceğinizi söylemek isteriz. Ancak, endüstrinin ve malzemelerin mevcut durumunda, hızlı şarjın bazı dezavantajları vardır.
Hızlı şarjın dezavantajları! Bir de bu açıdan bakın!
Tahmin edeceğiniz üzere, şarj söz konusu olduğunda en önemli unsur pil sağlığıdır. Şarj döngülerinden ne kadar hızlı geçerseniz, pilinizin maksimum şarj döngülerini o kadar hızlı tüketeceği düşünülür.
Hızlı şarj iki aşamada çalışır. Birincisi; pil düşük seviyede olduğunda çok fazla gücü hızlı bir şekilde alır. Ardından, üretici tarafından belirlenen bir eşiğe ulaştığında ise, pilin ömrüne verilen zararı en aza indirmek için şarj olma işlemi yavaşlarlar.
Ayrıca, hızlı şarj ve ürettiği ısı, uzun vadede telefonunuzun pil sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Üreticiler elbette bunun farkındalar ve çeşitli arıza emniyetleri ve soğutma çözümleri uygularlar.
Yine de dikkatli olmakta fayda var. Örneğin telefonunuzu 2 yıldan fazla kullanmayı planlıyorsanız, mümkünse sonunda pilini değiştirmeniz gerekecektir. Aksi takdirde, zayıf pil sağlığı sonunda sizi daha yeni bir telefona yükseltmeye zorlayabilir.
Hızlı şarjın ikinci büyük dezavantajı, eklenen yığındır. Pilin bir ayırıcıya ihtiyacı vardır, bu da onu daha kalın yapar ve ortalama telefonlardan daha hacimli olmasına neden olur. Her şirket ayrıca hızlı şarjdan kaynaklanan aşırı ısınmayla başa çıkmak için çeşitli güvenlik mekanizmaları uygular.
Deneyimlerimize göre, piyasada mevcut sınırlamalarla 65W’ın üzerinde hızlı şarj pili olan ince bir telefon bulamazsınız.
Apple’ın kendi başına hızlı şarj olmamasının nedeni bu olabilir mi? Yüksek ihtimal. Ancak, pil ve şarj söz konusu olduğunda Apple’ın telefonları Android rekabetinin gerisinde kalıyor.
Bir yanıt bırakın