Mükemmel bir oyunun devamını getirmek kolay bir iş değildir. Orijinal üçlemede intikam peşinde acımasız bir karakter olan Kratos’u katı ama iyi kalpli bir babaya çevirmek, intikamı için dünyayı yok etmeyi göze alan birinden oğluna hayatta kalmayı öğreten birine dönüştüğünü izlemek ve oğluyla ilişkisinin gelişimini bana göre kusursuz bir şekilde oyunculara gösterebilmek kolay bir iş değildi. Ama asıl sorumuz şu: Sony aynı şeyi bir kez daha yapabildi mi?
God of War Ragnarök 2018 yılında çıkan God of War’un devam oyunu. İlk oyunda kendi isteği dışında tanrılarla savaşa giren Kratos oğluyla birlikte bir çok problemin üstesinden gelmiş ve hikayenin sonunda evlerine dönmüştü. Ancak ilk oyunda adından sıkça söz edilen Ragnarok’un, yani İskandinav mitolojisindeki kıyametin habercisi olan Fimbulwinter yani büyük kış başlamıştır. İlk oyundan sonra takip eden üç yıl boyunca Kratos ve Atreus zamanlarını hazırlanmaya ve Freya’dan kaçmaya harcarlar. Freya oğlu Baldur’un intikamını almak istemektedir ve Kratos ve Atreus’un peşini bırakmamaktadır. Kratos’un ise tek bir amacı vardır. Atreus’u eğitmek tek başına hayatta kalmaya hazırlamak.
God of War Ragnarok’un giriş bölümü ilk oyunda olduğu gibi sakin ve aynı zamanda duygu yüklü olarak başlıyor ve giriş bölümü bize Atreus’un ilk oyunun ardından ne kadar değişmiş bir karaktere sahip olduğunu gösteriyor. Atreus artık kendi başına avlanabiliyor ve Kratos’un direktiflerine ihtiyaç duymadan yapması gereken şeyleri yapabiliyor. Ve küçük bir ayrıntı olarak burada bir şey görüyoruz. Atreus’la gurur duyan bir Kratos.
Ancak Atreus biraz başına buyruk bir karakter ve Kratos hala tam olarak oğluna nasıl davranmasını gerektiğini öğrenememiş biri. Atreus’u sevdiğini ve ona gerçekten güvendiğini görüyoruz ama kendisi bir Spartalı olduğu ve disiplinle büyüdüğü için oğlunu aynı şekilde yetiştirmekle onun istediği şeyleri yapmasına izin vermek arasında kalıyor. Bu ikilem oyunda çok iyi bir şekilde işlenmiş. Gerek hikaye olarak olsun, gerek karakterlerin animasyonları olarak olsun bütün duyguları insanı içine çeken bir film izler gibi izliyoruz.
Oynanışa gelirsek. Oynanış “Bir şey bozuk değilse tamir etmeye çalışma” sözünün vücut bulmuş hali gibi. Oynanış ilk oyunla çok benzer, ama küçük dokunuşlarla farkını ortaya koyuyor. Gezinme ile başlarsak Kratos eskisinden daha seri hareket ediyor. İlk oyundaki gibi duvarlarlar ve zincirler hala mevcut ama artık belli yükseklikteki duvarlara Blades of Chaos ile hızlı bir şekilde tırmanıp duvarlardan inebiliyorsunuz ve duvardan duvara atlayabiliyorsunuz. God of War 3’ten aşina olduğumuz bir mekanik olan zincirle sallanarak engelleri de aşabiliyoruz. Yani orijinal seri ile yeni seri mekaniklerinin güzel bir birleşimi mevcut. Tabi bu hareketleri istediğimiz gibi değil sadece belirli ve işaretli yerlerde yapabiliyorsunuz. İşaretlere gelirsek ilk oyunda olduğu gibi tırmanabileceğimiz, zincir atabileceğimiz, kırabileceğimiz vb. yerler hep işaretlenmiş durumda. Yani oyunda nerede neyi yapabileceğinize dair bir sorun yaşamıyorsunuz. Bu tarz bir oyunu ilk kez oynayacaklar zorlanmadan oyun mekaniklerini kavrayabiliyor.
Savaş mekaniklerine gelirsek. Savaş mekanikleri ilk oyunun hikaye ve animasyonlardan sonra en güçlü yanıydı. Bunu söylemek çok güzel çünkü God ofWarRagnarok da aynı şekilde çok güçlü bir savaş sistemine sahip. Bunun sebebi de ilk oyunla neredeyse aynı savaş mekaniklerine sahip olması. Eğer ilk oyunu oynayıp bitirdiyseniz bu oyunda hiç zorlanmayacaksınız. Benim gibi bu oyun çıkmadan önce ilk oyunu oynadıysanız sanki aynı oyunu oynamaya devam ediyormuş gibi bile hissedebilirsiniz. Oyunun tek eleştirilebilecek yanı bu olabilirdi çünkü doğal olarak yeni bir oyunda insanlar yeni bir oynanış bekleyebilir. Ancak Sony aynı gezinme mekaniklerinde olduğu gibi savaş mekaniklerinde de küçük dokunuşlar yapmış.
Artık savaşlar tek bir alanda değil birden fazla katlı alanlarda yapılıyor. Yani katlar arasında hareket edebiliyor ve üst katlardan alt katlara atlayarak güçlü saldırılar yapabiliyorsunuz. İkinci kattan baltayla atlayarak 5 kişinin arasına dalmak gerçekten anlatılamaz bir deneyim. Ayrıca oyunda Blades of Chaos daha aktif bir rol oynuyor demiştik. Katlar arasında Blades of Chaos ile geçiş yapabiliyorsunuz. Yani savaşlar artık çok daha seri. Unutmadan kalkanlar da elden geçirilmiş. İki çeşit kalkanımız var. İlki parry yani blok mekaniğini kullanan ve son saniyede düşman saldırılarına blok atarak enerji toplayabildiğiniz kalkanlar, ikincisi de blok tuşuna basılı tutarak enerji toplayabildiğiniz boyut olarak daha büyük kalkanlar. Bunları standart olarak L1 tuşu ile kullanabiliyorsunuz ve L1’e çift basarsanız biriken enerjinizi kullanabiliyorsunuz.
Düşmanların bazı saldırılarında sarı, kırmızı ya da mavi uyarı halkaları görülebiliyor. Sarı uyarı eğer doğru zamanda bloklamazsanız bloğunuzu bozup sizi ikinci saldırıya açık bırakan ataklar, kırmızılar bloklanamayan ataklar, maviler de L1 tuşuna çift basarak kalkanınız ile bozabileceğiniz ataklar olarak ayrılıyor. Düşmanlarımız çok çeşitli. Her dünyanın kendine has yaratıkları ya da aynı yaratıkların bulundukları dünyaya adaptasyon sağlamış versiyonları mevcut.
Oyunda ziyaret ettiğiniz diyarlar birbirinden çok farklı. Fimbulwinter sebebiyle bazıları kar fırtınalarıyla kaplı, bazıları daha sıcak, bazıları daha dengesiz. Fimbulwinter her diyarı farklı bir şekilde etkiliyor ama en çok etkilenen diyar Midgard. Midgard tamamen kar ve buzla kaplı ve maceramıza bu diyarda başlıyoruz. Hikaye ilerledikçe diğer diyarları da ziyaret ediyoruz.
Grafikler hakkında çok uzun konuşmaya gerek yok. God of War Ragnarok PS5’in gücünü rahatlıkla gösteren bir oyun. Oyunda iki grafik seçeneği mevcut. Biri kalite odaklı diğeri de performans odaklı seçenek. Farkı şu: Kalite odaklı modda en yüksek kalitede modeller, kaplamalar ve efektler kullanılıyor. Grafikler çok keskin ve adında da olduğu gibi çok kaliteli. Bu modda oyun 30 fps hızında çalışıyor. Performans modunda ise oyunun grafik ayarları biraz düşürülerek sabit 60 fps hızında oyunu oynuyorsunuz. Benim tercihim performans modundan yana oldu çünkü 60 fps hızına alışan birinin 30’a geri dönmesi biraz zor oluyor. Oyun zaten bir öncekinden daha seri bir oynanışa sahip olduğu için farkı çok hissetmiyorsunuz. Tabi bu benim her bir güzel manzara gördüğümde kalite moduna geçerek grafiklerin ve Dokuz diyarın tadını çıkarmama engel olmadı.
God of War Ragnarok en iyi arkadaşınızla yıllar sonra tekrar buluşmak gibi. Sanki hiç yollarınız ayrılmamış ve kaldığınız yerden devam ediyorsunuz gibi hissettiriyor. Tehlikeye girmeden, çok şey değiştirmeden zaten mükemmel olan bir şeyi daha da iyi hale getirmek her yiğidin harcı değildir. Bu sebeple God of War Ragnarok 2022 yılının en iyi oyunları arasında yerini alıyor.
10/10 – Mükemmel
Bir yanıt bırakın