PS3’ün kapanış oyunlarından biri olarak çıktığı döneme damga vuran yapım PS4 jenerasyonunun başlarında ise The Last of US Remastered adıyla konsollarımıza konuk oldu. Şimdi de Sony’nin yeni, her ne kadar konsol çıkalı birkaç yıl olsa da, oyun konsolu PS5’te ise The Last of Us Part I adıyla bir kez daha yapım karşımıza geliyor ve tıpkı PS3 ile PS4’te olduğu gibi, bir kez daha konsolun yayınlandığı dönemdeki en başarılı yapımlarından biri olmayı başarıyor.
Şu bir gerçek ki, ilk The Last of Us oyununu bugün dahi açıp oynasanız, oyun yaşlanmasına rağmen, oynanabilirliğini koruyor ve oyunu rahatsızlık duymadan oynayabilirsiniz. Ama elinizde yeni nesil bir konsol var ve o konsola yaraşır bir oyun oynamak gibisi de olamaz. İşte bu noktada, şayet daha önceden The Last of Us oynamamışsanız ya da oyunu tekrardan oynamayı düşünüyorsanız The Last of Us Part I harika bir fırsat.
Oyunun hikayesine fazla değinmek istemiyorum. Kısaca yapımda zombilerin olduğu, oyunun yapımcıları her ne kadar oyundaki mutasyona uğramış varlıklara zombi demese de düzenin bozulduğu, çeteleşmiş insanların cirit attığı bir dünyada, hayatta kalmaya çalışan, adeta bir baba-kız haline gelen ikilinin yolculuğunda, onlara yardımcı oluyoruz.
The Last of Us Part I yeniden yapım olması nedeniyle, önceki iki versiyonuna kıyasla çok daha gelişmiş grafikler ile karşımıza geliyor. Oyundaki yansımalar, çevre kaplamaları ve gerilim yapımlarının olmazsa olmazı ışık oyunları çok daha detaylı hale gelmiş ve bu görsel gelişmeler kendinizi oyunun atmosferine çok daha rahat kaptırmanıza olanak tanıyor.
Yapımcılar ilk oyunun eleştirilerinden biri olan yapay zeka sorunlarına da el atmayı ihmal etmemişler. Ancak The Last of Us Part II gibi zeki NPC’ler ile karşılaşmayı da beklememenizde yarar var. Gizlilik gerektiren bazı anlarda AI dostlarınızın adeta bando mızıka çalar gibi kendilerine afişe etmeleri ve fark edilmemeleri gibi gerçeklikten uzak sahneler ise bu oyunda da maalesef varlığını sürdürüyor.
Peki bu oyunu kimlere tavsiye ederiz? Kısacası herkese, ancak yine de detay vermek gerekirse, serinin ilk oyununu PS3’te oynadıysanız ya da remastered versiyonunu çıktığı dönemde bitirdiyseniz, yani kısaca oyunu oynayalı yıllar olduysa ve oyunu oynadığınız dönemde zevk aldıysanız, The Last of Us Part I’i mutlaka deneyimlemeniz gerekli. İnanın, pişman olmayacaksınız. Şayet daha önce hiç bu seri ile tanışmadıysanız ve aksiyon/gerilim yapımlarından hoşlananlardansanız da bu yapım tam size göre.
Yazının başında da dediğimiz gibi. The Last of Us PlayStation platformuna damga vurmaya devam ediyor. Umarım Naughty Dog arayı fazla açık tutmaz da The Last of Us Part III ile de bir kez daha konsollarımıza konuk olur.
Bir yanıt bırakın