Çinli teknoloji şirketlerinin uzun zamandır tek hedefi, Samsung’u tahtından indirmekti. Her şeyi denediler. İnovasyonlarını açıkça çoğaltmak, çok agresif bir fiyatlandırma stratejisi benimsemek, pazarlama fırtınası yapmak veya Kore devinin pazar payını çalmak için her şeyi yapmak mübah olarak görüldü. Samsung, Çinli rakiplerinin tehdidini asla küçümsemedi ve yine de kendilerini Samsung’a ciddi zarar verebilecek bir konuma getirmeyi başardılar.
Çinli şirketler, Güney Asya, Orta Doğu ve özellikle Avrupa’da birkaç önemli pazarda önemli bir yer edindiler. Bu karlı pazarlarda Samsung’un pazar payına yönelik tüm saldırılar, Kore şirketinin hızlı bir şekilde değişen pazar dinamiklerine uyum sağlaması gerektiği anlamına geliyordu. Samsung, düşük seviye ve orta seviye ürünlerini yenileyerek, onları yeni teknolojilerle doldurarak ve fiyat konusunda daha rekabetçi hale gelerek buna uyum sağladı.
Büyük rekabetin kazananı belli oldu: Samsung
Samsung’un amiral gemisi akıllı telefonları kendi sınıfında kalmaya devam etti ve şirket, katlanabilir telefonlarla yüksek uç segmentteki ürün yelpazesini daha da çeşitlendirdi. Dünya çapında katlanabilir telefonlar gönderen ilk şirket oldu. O zamandan beri birçok Çinli OEM, katlanabilir telefonlarıyla Güney Koreli hedeflerini takip etti. Ancak, şimdi piyasa payı Samsung’unkinden çok daha düşük olan Çinli OEM’lerin bu ilk hareket avantajından tamamen yararlanamadıkları görülüyor.
Çinli OEM’lerin biraz yol değiştirmeyi düşündükleri görünüyor. Son raporlar, Oppo ve OnePlus’ın Avrupa pazarından tamamen çıkabileceğini öne sürdü. Huawei’nin sorunları çok iyi belgelenmiş ve Google Play hizmetlerine erişememesi, telefonlarının artık Çin dışındaki Android kullanıcıları için ciddi bir alternatif olmaması anlamına geliyor. Çinli OEM’ler ayrıca, Samsung’a bu dünyanın diğer bölgelerinde daha fazla nefes alma alanı sağlayabilecekleri bazı Asya ve Ortadoğu pazarlarında stratejilerini yeniden düşünüyor gibi görünüyor. Kısacası bu rekabetin kazananı Samsung oldu diyebiliriz.
Bir yanıt bırakın