Pokemon tutkunları son yıllarda adeta bayram ediyor diyebiliriz. Nintendo Switch için üst üste çıkan Pokemon oyunlarına bir yenisi daha eklendi. Fotoğraf ve Pokemon tutkunlarının bayılacağı Pokemon Snap efsanesi Nintendo Switch ile geri döndü. Nintendo 64 döneminde o zamanın grafik şartlarını zorlayan Pokemon Snap, şimdi Switch’in gücünü ortaya çıkarmaya geldi. Peki, Pokemon Snap! oyunculara neler sunuyor? Pokemon fanları için bu oyun olmazsa olmazlar arasında mı yer alıyor? Bu soruların cevabı Pokemon Snap! incelememizde.
Pokemonların fotoğraflarını çekmeye hazır mısınız?
Pokemon Snap! tam 22 yıl sonra tekrar karşımıza çıkıyor. Bu sefer grafiksel açıdan daha gelişmiş ve kullanıcıya daha fazla opsiyon sunan seçenekleri ile geliyor. Pokemon Snap, bildiğiniz Pokemon oyunlarından çok farklı bir yapıya sahip. İzometrik kamera açısı yerine birinci bakış açısı kullanan oyundaki tek ve ana amacımız fotoğraf çekmek. Evet bu kadar basit. Deklanşöre basıyorsunuz ve Pokemon’ların fotoğraflarını çekiyorsunuz. Ancak Nintendo bu mantığı öyle bir harmanlamış ki oyun fotoğraf çekmekten öteye geçebiliyor. Oyun içersindeki challenge’lar sayesinde Pokemon’ları farkı açılardan yakalamak için doğru anı kovalamaya çalışıyorsunuz.
Lental bölgesindeki adada geçen Pokemon Snap’ta ana amacımız Professor Mirror ve onun asistanları tarafından yönetilen bir araştırmaya yardım etmek. Eski Pokemon oyunlarından bildiğimiz Todd karakterini de barındıran oyunda bu sefer Pokedex değil Photodex oluşturuyorsunuz.
Yıldız sistemi sizi zorlayacak!
Pokemonları bu sefer yaklamak yerine fotoğraflarını çekiyorsunuz. Albüm oluşturarak her Pokemon’dan 4 tane fotoğrafı saklayabiliyorsunuz. Bu saklama işleminde yıldız sistemi devreye giriyor. Örneğin; Pikachu’nun fotoğrafını çektiğinizde size bir yıldız veriliyor.
Bu yıldız Pikachu’yu hangi açıdan ve nasıl fotoğrafladığınıza göre değişiyor. Yani Pikachu’yu daha güzel çekerek, 1-2-3-4 yıldızlı bir albüm oluşturmanız gerekiyor. Bu sizi biraz zorlayacak. Çünkü tek bir mekanda değil farklı farklı mekanlarda Pokemon’ları bulup güzelce fotoğraflamanız gerekiyor. Pokemon’ları görüş alanınıza çekmek için elma atabiliyorsunuz. Bu sayede Pokemon elmayı yemek için kadrajınıza giriyor ve dilediğiniz pozu çekebiliyorsunuz.
200’den fazla Pokemon’un yer aldığı oyunda raylı bir sistem üzerinde tura çıkıyorsunuz. Bu tur esnasında fotoğrafı çektiniz çektiniz. Yoksa tura yeniden başlamanız gerekiyor. Bu tur sürekli tekrar etmiyor. Neyse ki her seferinde Pokemon’lar farklı yerlerde farklı şekillerde karşınıza çıkabiliyor. Bu da oyundan sıkılmanızın önüne geçiyor.
Oyunun ilk 1-2 saatinde sürekli aynı yerleri gezecekmiş hissine kapılıyorsunuz. Ama korkmayın. İlerledikçe daha farklı mekanlarda kendimizi bulunuyoruz. Lental bölgesi öyle göründüğü gibi küçük değil. Ayrıca oyunda gündüz ve gece kavramı var. Örneğin bir bölgeyi gündüz gezdiniz. Gece bölümü açıldı. Bu sefer aynı bölgeyi gece geziyorsunuz ve tüm Pokemon’ların yeri ve türü de değişiyor.
Oyunda çektiğiniz fotoğraflar Professor Mirror’ün araştırmaları için kullanılıyor. Bu yüzden Mirror size bazı görevler veriyor. Örneğin Quagsire Pokemon’unu suya atlarken çek gibi görevler Todd tarafından size veriliyor. Bu challenge vari görevleri yaptığınızda ekstra puanlar kazanıyorsunuz.
Çek düzenle paylaş!
Oyunlarda fotoğraf çekmeyi ve düzenlemeyi için Pokemon Snap’te de bir seçenek bulunuyor. Eğer çektiğiniz Pokemon fotoğrafını paylaşmak isterseniz farklı efektler, pozlama süresi ve stickerlar ile düzenleyebiliyorsunuz.
Pokemon Snap’in eksik yönleri yok değil. Oyunda bazı Pokemon’ların evrimleri bulunmuyor. Bu bazı Pokemon fanları için üzücü olabilir. Pokemon Snap’te yapılan en büyük hata bunu ana bir Pokemon oyunu gibi düşünmek.
Bu oyun zaten özünde ana bir oyun deneyimi sunmayacağını baştan söylüyor. Ancak Nintendo’nun Pokemon Snap için tam oyun parası istemesi en büyük hata olmuş diyebilirim. Bu oyun bize göre tam çerezlik olmuş. Pokemon tutkunlarının hoşuna gideceği arada girip görev yapıp fotoğraf çekmelik bir oyun tadında. Bu yüzden indirime girdiğinde bu oyuna şans vermenizi tavsiye ediyoruz.
Bir yanıt bırakın