100 yıla dünyanın sonu gelebilir!

İklim Değişikliği 2021: IPCC’nin altıncı Değerlendirme Raporlarının (AR6) ilki olan Fiziksel Bilim Temeli raporu, dünyanın iklim bilimcileri tarafından şimdiye kadarki en sert uyarıyı yayınladı: insanlar fosil yakıtları yakarak iklim değişikliğine “kesinlikle” “geri döndürülemez” şekilde neden oluyorlar.

Aslında rapor, buzulların erimesinden sıcak hava dalgalarına, orman yangınlarına, kasırgalara ve sellere kadar bugün gördüklerimizin en kötüsünün son birkaç yılın ısınmasının sonucu olduğunu söylüyor. Bugün neden olduğumuz ek ısınma, mevcut emisyonlarımızla birlikte yakın gelecekte daha kötü iklim felaketlerine yol açacaktır.

Peki, raporun vurguladığı kilit noktalar neler? Her şeyden önce, dünya önümüzdeki 20 yıl içinde bir güvenlik eşiğini geçme yolunda. Bu durum ise küresel sıcaklıklar sanayi öncesi seviyelere (1850-1900) göre 1,5 santigrat derece ısındığında gerçekleşecek.

2015 Paris Anlaşması, küresel ısınmayı 2100 yılına kadar 2 santigrat derecenin altında, tercihen 1,5 santigrat derece ile sınırlamayı amaçlamaktadır. Ancak son rapora göre bu işaret, en iyi senaryoda bile 2030 ile 2040 yılları arasında aşılacak. Dünya hükümetleri yaklaşık 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmada başarılı olursa, o zaman bu sıcaklık artışı 2100 yılına kadar yaklaşık 1,4 santigrat dereceye sabitlenecektir. Küresel emisyonlar mevcut seviyelerinde devam ederse, o zaman 2100 yılına kadar dünya 3.6 ila 4.4 santigrat derece sıcaklık artışına maruz kalacaktır.

100 yıla dünyanın sonu gelebilir!

Maalesef bu durum felaketten başka bir şey değil. Sıcaklıktaki her 0,5 derecelik artış, sıcak hava dalgaları, şiddetli yağışlar, kuraklıklar ve diğer aşırı iklim olayları daha yoğun hale gelecek ve daha sık gerçekleşecektir.

Rapor, 1,5 santigrat derecelik ısınmada, sıcak mevsimlerin süresinin yanı sıra sıcak hava dalgalarının da artacağı konusunda uyarıyor. 2 santigrat derece ısınmada, aşırı sıcaklıklar insanlar için “kritik tolerans” seviyelerine ulaşacaktır. Bu ısınma seviyesinde, dünyada on yılda bir görülen aşırı ısı olayları beş kat daha sık meydana gelecektir. 4 santigrat derecede ısınma, bu tür olaylar neredeyse her yıl olacak.

Rapora göre, iklim değişikliğinin halihazırda kilitlenmiş olan en önemli etkilerinden biri, yüksek dağlık bölgelerin ve kutupların on yıllar ve yüzyıllar boyunca karlarını ve buzlarını kaybetmeye devam edeceği gerçeğidir. Bu, Himalayalar için korkunç bir haber. Uluslararası Entegre Dağ Geliştirme Merkezi’nin 2019 raporunda belirtildiği gibi, ortalama 1,5 santigrat derece sıcaklık artışı için, Himalaya’daki sıcaklıklar 2,1 santigrat derece artacak. Himalaya buzullarının %35 ila %90’ı 2100 yılına kadar yok olabilir.

Peki, iyi bir haber var mı? Fırsat penceresi hızla kapanıyor olsa da, seçim hala insanlığın elinde. İklim değişikliğinin kontrol altına alınmasının tek yolu, 2050 yılına kadar fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye tam bir küresel geçiş yapmaktır.

Aslında, IPCC’nin kendisi daha önce, bu hedefe ulaşma şansına sahip olmak için dünyanın yeni emisyonları 2030 yılına kadar yarıya indirmesi gerektiğine işaret etmişti. Bilim kuruluşunun şimdiye kadarki en sert uyarısı olan son çalışma, topu hükümetlerin mahkemesine atıyor. Kasım ayında Glasgow iklim değişikliği konferansında emisyonları sona erdirmek için anlamlı bir rota çizmeleri için baskı yapılmasa da bakalım bu yeni Dünya’da bizi neler bekliyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*